France mumluk

1970’lerin Paris’inde, Seine Nehri’nin kıyısında küçük bir atölye… Cam ustası Pierre, babasından miras kalan kristal kesme sanatını, kendi yaratıcılığıyla harmanlıyordu. Elindeki ham kristali, ince ince işleyerek ışığı binlerce parçaya bölen zarif bir şamdan formuna soktu. Keskin hatlarıyla modern, yuvarlak hatlarıyla ise zamansız bir güzellik taşıyan bu şamdan, o dönemin en seçkin salonlarını süsleyen nadide bir obje haline geldi. Paris’te bir apartman dairesinin kadife perdeleri arasında, altın varaklı aynanın önünde, gümüş burgu mumlarıyla nice akşam yemeğine tanıklık etti. Kristal yüzeyinden yansıyan titrek alevler, odadaki sohbetlere, fısıltılara ve bazen de derin sessizliklere eşlik etti.

Yıllar geçti… O ışıltılı salonların sesi dindi, fakat şamdan hâlâ ışığını sakladı. Bugün, elinize aldığınızda, keskin hatlarındaki parıltı hâlâ Paris’in 70’li yıllarındaki o zarif gecelerin yansımasını taşır. Artık yalnızca bir aydınlatma eşyası değil, bir dönemin şıklığını ve romantizmini evinize taşıyan sessiz bir hatıradır.